Bizi de yedirirsin!
Eskiden toplu ramazan yemeklerinde, iftar ziyaretlerinden artan yemekleri, yemek masasına hizmet eden çocuklar yermiş.. Yani artan yemekler onların hakkı imiş.
Bir iftar yemeğinde çorba içildikten sonra hoca cemaata:
- Çorbayı arttırmayın israf haramdır. Yemeği bitirmek sünnettir, der.
Böylece çorba tamamen biter.
Sıra sebze yemeğine gelir, hoca yine :
-Arttırmayın sünnettir” der yemek biter.
Sıra pilava gelir, tatlıya gelir.
Hoca:
-Sünnettir, diyerek, her şeyi cemaata yedirir ve hizmet yapan çocuklar aç kalırlar.
Yemekten sonra hocanın ellerini yıkaması için su döken çocuklarla hoca şakalaşmak ister:
-Balam sizin adınız ne, der.
Çocuklar:
- Farz hoca efendi, derler.
Hoca:
-Balam hiç farzdan ad olur mu?” der.
Çocuklar da:
-Olur ya, sünnet diyelim de bizi de cemaata yediresin öylemi ?” derler…
Bizim eve de buyursun!
Bir zat Ramazan’da hiç evine gelmez, boyuna davetli davetsiz iftarlara gidermiş. Bir akşam birisi evine gelerek:
-Bu akşam sizin efendiyi filan yerde iftara davet ediyoruz, buyursunlar,deyince,
Evin hanımı:
-Ramazan neredeyse bitecek, efendiyi gören yok. Siz görebilirseniz söyleyin. Bir gece de kendi evinde iftara buyursun!